Hafızlık, manayla lafzın aynı gönülde birleştirilmesi, bir anlamda mayalanmasıdır. En iyi hafız, Kur’anın sadece lafzıyla değil, manasıyla da buluşmuş olan insandır. Hafızlık, bir gönül işidir. Kur’anın sevgisini iliklerine kadar hissetmektir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “2020 Yılı II. Dönem Hafızlık Tespit Sınavı”nda başarılı olarak hafızlık belgesi almaya hak kazanan öğrenciler için Osmaniye İl Müftülüğünde “Belge Takdim Töreni” düzenlendi. Coronavirus tedbirlerine riayet edilerek düzenlenen törende öğrencilere Hafızlık Belgeleri, İl Müftü Vekili Ahmet Demirer ve İl Müftü Yardımcısı Berrin Erdoğan tarafından takdim edildi. HAFIZ NEDİR, NE DEMEKTİR, KİME DENİR? Hafız, Kuran’ı Kerim’i baştan sonra ezberlemiş olan ve ezbere okuyabilen kişilere denilmektedir. Hafız ayrıca yüce Allah’ın isimlerinden, koruyan, gözeten, muhafaza eden anlamına gelmektedir. Hz. Peygamber (sav) bir hadislerinde “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” buyurmuşlardır. Kur’an öğrenimi ile ilgili teşviklerin çoğu onu sadece ezberlemeyi değil, manasını anlamayı, muhtevasına vakıf olup gereğince amel etmeyi amaçlamaktadır. Osmanlı döneminde kıraat ilminde büyük gelişmeler yaşanmış ve binlerce hafız yetişmiştir. Dönemde Evliya Çelebi sadece İstanbul’da 3 bini kadın olmak üzere 9 bin hafız olduğunu belirtmekteydi. Osmanlı döneminde, bir çocuğun güzel sesli olduğu anlaşılınca hâfız olması için gerekli eğitim kurumuna verilirdi. Günümüzde hafız olmak için gerekli eğitimler kuran kurslarınca verilmektedir. HAFIZ NASIL OLUNUR? Kuran’ı Kerim tam olarak 604 sayfadan oluşmaktadır. Kur’an’da 114 sure, 6666 ayet vardır. Kur’an’da 30 cüz vardır. Her cüz 20 sayfadan oluşur. Kur’an, Fatiha Suresi ile başlar, Nas Suresi ile biter. Tüm bunları ezberlemek oldukça zor ve meşakkatlidir. Ancak günümüzde net rakam bilinmese de 30 bini aşkın hafız olduğu tahmin edilmektedir. Hafız olmak için Kuran’ı Kerim’i baştan sonra ezberlemelisiniz. Hafız olduktan sonra da Kuran’ı Kerim’i okumayı ve anlamayı bırakmamak gerekmektedir. Aksi durumda unutulmalar yaşanabilir. Hafız olduktan sonra, hafız olarak kalabilmek de oldukça önemlidir. PEKİ, HAFIZLIK EĞİTİMİ NELER İSTER? İşte bu sorunun bizim nezdimizdeki cevabının özetinin özeti… 1- ŞİDDETLİ İSTEK: Bir kimsenin hafız olabilmesi için hafızlığa karşı içinde güçlü, şiddetli bir isteğin bulunması şarttır. Şiddetli istek duyulmaksızın yapılan hafızlık açlık hissi duymadan yenilen yemek gibidir. Söz konusu istek hafızlık tacı giyinceye kadar şiddetinden zerre kadar bir şey kaybetmemelidir. Anne, baba, hoca ve sosyal çevre hafız adayının bu isteğini hep zirvede tutmak için elinden gelen gayreti göstermelidir. Bu hususta yüce Rabbimizin “vermeyi istediği için istemeyi verdiği” hakikati asla unutulmamalıdır. 2- GÖNÜLDEN EDİLEN VE ALINAN DUALAR: Hafızlık ilmi yüksek zekâ ve yeterli donanım işi olduğu kadar nasip işidir de. Bundan dolayı Allah’ın hafızlık nasip ettiği kullarından olabilmek için her daim dua etmeli ve herkesten de dua istemelidir. Hafızlar arasında bu alanda elde ettiği başarıyı aldığı makbul dualara bağlayanların sayısı oldukça fazladır. 3- DOĞRU ZAMAN: Hafız olabilmek için dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan birisi de doğru zaman faktörüdür. Kuşkusuz bu kerim kitap her yaşta ezberlenebilir. Fakat hafızlık ilminin altın çağı insanın çocukluk dönemidir. Çocuklukta ezberlenen şeylerin, taşa yazılmış yazılar gibi ilerleyen yaşta ezberlenen şeylerin de suya yazılmış yazılar gibi olduğu tecrübesi gözlerden biran olsun uzak tutulmamalıdır. 4-DOĞRU MEKÂN: Hafızlıkta en az doğru zaman kadar doğru mekânda önemlidir. Hafızlık yapılan mekânın hafız adaylarının bütün ihtiyaçlarına tatmin edici bir şekilde cevap vermesi şarttır. Hafız adaylarının hafızlığa yeterince konsantre olamadığı mekânlarda istenen düzeyde hafız yetişmesi zordur. Peki, nasıl bir mekân? Geniş, ferah, huzurlu, sade, tabiatla iç içe insanı dünyadan ve hayattan koparmayan fakat hafızlığa sımsıkı bağlayan güzel bir Kur’an kursu…. 5-DOĞRU İNSAN: Hafızlık eğitiminin en önemli unsuru doğru insanı bulmaktır. Hafızlıkta başarının olmazsa olmazı idealist ve adanmış bir Kur’an muallimidir. Hafızlık eğitimindeki hoca- talebe ilişkisi diğer disiplinlerin hiçbirine benzemez. Şayet hafız adayının sevdiği ve sevebileceği bir hoca bulunursa, bu yoldaki diğer bütün engeller rahatlıkla aşılabilir. “İnsanlar korktuklarını sevmezler, fakat sevdiklerinden korkarlar.” tecrübesi bu uzun ve kutlu yolda iki tarafa da hep rehberlik etmelidir. 6- AİLE VE ÇEVRE DESTEĞİ: Bir kişinin hafız olabilmesi için ailesinin ve sosyal çevresinin sadece duasını değil, aynı zamanda desteğini de arkasına alması elzemdir. Arkasında aile ve çevre desteği olmayan hafız adaylarının önü pek açık sayılmaz. Etrafındaki herkesin kendisinin hafız olmasına odaklandığını gören hafız adayının hem gücü hem de sorumluluğu artacaktır. 7- YÜKSEK ZEKÂ: Hafızlık ilminin merkez kavramı yüksek(yeterli) zeka kavramıdır. Her yüksek zekâlı kişi hafız değildir. Fakat her hafız yüksek zekâlıdır. Bu yüce kitabı ezberlemek için yüksek bir zekâya sahip olmak icab eder. Yüksek zeka ile sivri zekayı karıştırmamak lazımdır. Bir de her yüksek zekayı herkes fark edecek diye bir kaide yoktur. Yüksek zekânın ölçüsü sadece kelimeleri ardı ardına sıralamak, Matematik ve İngilizce gibi derslerde yüksek puan almak da değildir. Öyle yüksek zekâlılar vardır ki, denizin derinliklerindeki inciler gibidirler. Derinlere dalmazsanız onlara ulaşamazsınız. 8- SAĞLAM İRADE: Hafız olmak için dış rüzgârların savuramadığı, hasret güneşinin eritemediği, tembellik rutubetinin çürütemediği, nefsi ve şeytani depremlerin sarsamadığı çelik gibi sağlam, dağ gibi sarsılmaz bir iradeye sahip olmak gerekmektedir. 9-SABIR: Her konuda olduğu gibi hafızlık konusunda da “sabreden zafere erer”, “sabrın sonu selamettir.” Bu kutlu seferin muhtemel zorluklarına sabredemeyenler hafızlık muradına da eremeyeceklerdir. Şayet hafızlığı bir bina kabul edersek, sabır da o binanın sütunudur. Emek olmadan yemek olmayacağı gibi zahmet olmadan da rahmet olmaz. 10- ÇALIŞMAK: Hafızlık çalışkan insanların ulaşabileceği bir erdemdir. Hafız adayı tıpkı bir maraton koşucusu gibi Fatiha’dan Nas’a varıncaya kadar cüz cüz, sure sure, ayet ayet koşmalıdır. Unutulmamalıdır ki; rahlede teli olmayanın mihrabda yeri olmayacaktır. Kur’an’a kendisini vermeyen kişi ondan hafızlık payesi alamaz. Bu bahçede bir Kur’an bülbülü olabilmek için, önce bir Kur’an arısı ve karıncası gibi çalışmak icab eder. (Kaynak: http://www.yenisoz.com.tr/) Mehmet ÇETİL
Eyl 30
Hafızlık Sınavını başarı ile tamamlayan 17 hafıza belgeleri törenle verildi
- By Olay Gazetesi 80 in Genel
OSMANİYE HAVA
TARİHTE BUGÜN
Namaz Vakitleri
SAYAÇ
Arşivler
- Nisan 2024
- Mart 2024
- Şubat 2024
- Ocak 2024
- Aralık 2023
- Kasım 2023
- Ekim 2023
- Eylül 2023
- Ağustos 2023
- Temmuz 2023
- Haziran 2023
- Mayıs 2023
- Nisan 2023
- Mart 2023
- Şubat 2023
- Ocak 2023
- Aralık 2022
- Kasım 2022
- Ekim 2022
- Eylül 2022
- Ağustos 2022
- Temmuz 2022
- Haziran 2022
- Mayıs 2022
- Nisan 2022
- Mart 2022
- Şubat 2022
- Ocak 2022
- Aralık 2021
- Kasım 2021
- Ekim 2021
- Eylül 2021
- Ağustos 2021
- Temmuz 2021
- Haziran 2021
- Mayıs 2021
- Nisan 2021
- Mart 2021
- Şubat 2021
- Ocak 2021
- Aralık 2020
- Kasım 2020
- Ekim 2020
- Eylül 2020
- Ağustos 2020
- Temmuz 2020
- Haziran 2020
- Mayıs 2020
- Nisan 2020
- Mart 2020
- Şubat 2020
- Ocak 2020
- Aralık 2019
- Kasım 2019
- Ekim 2019
- Eylül 2019
- Ağustos 2019
- Haziran 2019
- Mayıs 2019
- Nisan 2019
- Mart 2019
- Ocak 2019
- Aralık 2018
- Eylül 2018
- Ağustos 2018
- Mayıs 2018
- Nisan 2018
- Mart 2018
- Şubat 2018
- Ocak 2018
- Aralık 2017
- Kasım 2017
- Temmuz 2017
- Haziran 2017
- Mayıs 2017
- Nisan 2017
- Mart 2017
- Şubat 2017
- Ocak 2017
- Aralık 2016
- Kasım 2016
- Ekim 2016
- Eylül 2016